özgürlük…;
hep koşmak ister deli taylar gibi…
zincirleri kırmak gerek
aç ve susuz…
belleklerdeki yemyeşil vadilerde doyurmak gerek
bilesin…!
.
masum ve çırılçıplak…
sanki yeni doğmuş bir bebek
sar sarmala ipek teninle
özgürlük üşümesin…!
dikenli tel yakışmaz bahçelere
kralı soytarıyla eşit kılar…prangasız düşünce
.
kuşlara kanattır...rüzgâra boyun eğmez
patlamaya hazır gök başaktır...Azrail'in tırpanı değmez
bilesin...!
.
ne demir parmaklıklar örüp zindanlara at
ne de kuytularda tut
özgürlük üşümesin...!
ırkı da...rengi de yoktur
tabut yakışmaz düşünceye
beyaz...
siyah üstüne düşmüş kara bir lekedir...ak saçlı zenciye
bilesin...!
.
-hapistir bütün renkler siyahta...-
bir beyaz güneş ser karanlıklar üstüne
özgürlük üşümesin...!
mavidir mahkum düşlerinde
umuttur çocuk gülüşlerinde
ısıtmaz ay ışığı...
sürgün yemiş buz kesiği kışlarında
bilesin...!
.
ben güneş gibi hep yanayım
yeter ki özgürlük üşümesin…!
& başı burçlarda...
hangi özgürlük kendini zincirler?
.
gem vurulan atın yelesi mi?
altın kafese konan bülbülün sesi mi?
-hangi kurşuna hedef olur ki akıldan geçenler-
tutabilir misin bulutu kafeste?
-her bulutun bahtını rüzgar çizer-
.
hücrede bile kelepçeliyken özgürlüğün yüreği
hangi çalıntı göz yeşili gözler?
...
..
--özgürlük: bir beyaz güvercindir gökyüzünde
kavanozdaki kelebeğe benzemez...
incecik kar tanesine benzer--
.
git...!
bir avuç mavi al...yeşert de gel
uçurtma kuyruk...
parktaki boş salıncak çocuk bekler&
bilesin…!
.
susmasın gaip olup…
çığlığıdır bu özgürlüğe sevdalı bir sesin
sen de yak bir meşale gün batımı kızıllığında
özgürlük üşümesin...!
1989
*tahsin özmen,bez bebekler de üşür,çatım ajans&baskı
yay,ank,2006