çiçeklerden tül kelepçedir yürekte sevda
işte aşk...işte sevgi
ya dilediğince avuçla
ya da
tokuştur derdini derdimle
çile patikaları uzanır alnımda
-her aşk...volkanik bir histir
taze somun buğusu misali-
bitirildiyse eğer...sessizce savrulmalı külleri
tohumun çatlamak...
gülün açmaktır biricik derdi
...
ne ayrık otlarını sevindirmeli
ne de gökleri
bak...!
nasıl da ıslak denizin kirpikleri
-tek yıldızdan oluşmaz yaşam-
ya ağaçları yeşile boyamalı...göğü maviye
ya da kapı gıcırtılarını resmetmeli...
kumsala serilmiş yakamoz bakışlı gölgeye
hayatın gözleri parıldasın diye
...
oysa...
hiçbir hayat ödünç değildir
yine de
mona lisa gülüşlü kokulara nice hayatlar verilir
en mutlu deli benim şu anda
bilsem de gün gelir...
bütün düşler iğdiş edilir
söyle rüzgâra...! saçlarımı yolmasın...!
göğü kaşıma...!
gülüşlerim yalınayak kalmasın
mutluluk ol...!
zindanıma vuran ilk ışık ol...! biraz yağ bana...!
ama potinlerim ıslanmasın...!
beni en çok...içli bir ağlayış ıslatır
rüzgârlı bir gülüş...eflâtun bir duruş
hüzünlü bir şarkı...şakağımdan vurmuş
...
ya renkleri yitik bir gök kuşağı
ya bir bebek... parmağı ateşe dokunmuş
ya da yavru bir kuş...kanatlarını yuvada unutmuş
sımsıcak yürek taşıyan her mektup...
ulaşamazsa adresine ölür kahrından
tek bir damla acı okyanusa döner...
bitmez tükenmez durur zaman
...
ve her nefeste bir yudum daha eskir insan
paspasın altına süpürüldüğünü sanan duygular...
nasıl da mutsuz olur
bilmez ki...! mutluluk...bazen bir ömür
bazen de
sadece...ama sadece bir an
....
oysa
-ölümün gündüzü yoktur-
güneşin serçe parmağına tutunabilmektir önemli olan
.....
...
..
.
1998
bez bebekler de üşür,çatım&baskı yay,ank,2006