ah be deniz!
ah be deniz!
ne çok sevmiştim seni
kumunu, güneşini
yunusunu, istiridyeni
ne çok. ah be deniz!
öyle tutkundum ki sana;
uğruna şiirler yazmış, türküler yakmıştım
sende bulmuş her şeyi,
ilk aşkı sende tatmıştım
o güne kadar
sen hep can verir hayat verirdin
seni ana bilir, yar bilir
sere serpe kucağına serilirdim
dosttun, sevgiliydin
en ateşli sevdaların yaşandığıb ir güzel düştün sen
balıklarıyla, martılarıyla
bir şarkı, bir roman
yakamozlarda parıldayan muhteşem bir gülüştün sen
ah be deniz!
ah be deniz!
ne çok severdim seni
bir gün;
dindirmek için kasırga kesilmiş öfkeni
binlerce millik
en çılgın en vahşi tsunamileri
salıp üstüme apansız sobeledin beni
dalga dalga kusup
bütün isyanını kıyılara
ıslak ölümlerle doldurdun heybeni
ölüm arzusuyla köpürüp kabaran
kudurmuş katil dalgaların
içimdeki deniz fenerlerini bir bir söndürdü
hunharca yağmalayıp
ölüm öpücüğü kondurduğuo cennet sahilleri
nuh tufanından beter etti
yüz binlercesinin kefensiz yattığı
çamurdan mezarlıklara döndürdü
vurgun yedi milyonlar
katran karası, çamur deryası
lapa lapa ölüm yüklü azgın nehirlerde
acılı analar,
boynu bükük öksüz-yetimler kaldı
yerle bir olmuş ıslak şehirlerde
&ocaklar söndü Asya harabeye döndü&
nice düşleri, umutları boğup
yıkarak kumdan kalelerini
alıp götürdün kovasını küreğini çocukların
ölüm şerbetiyle doldurdun köpük köpük
o minnacık yüreğini çocukların
oysa katledip
anaforunda yuttuğun
binlerce çocuğun sevecen gözleri senin gibi mavi
hayalleri kumda bir evdi
sen dalga dalga köpürdükçe
onlar seni
pamuk şekeri sanıp
çoooook çok sevdi
a deniz!
kumsalda ağlaşan çakıl taşları
söyleyin!
kim öptü beni?
neden bu kadar ıslak dudaklarım?
ağzımdaki küflü su tadı nedir?
niçin bu kadar ağır göz kapaklarım?
her yanım sızı
sırça fanus gibi tuzla buz olmuşum ben
cansız gövdelerin yüzdüğü
vahşi bir deniz çalkalanır yüreğimde
artık bir yudum deniz bile istemem
.
bakma gözlerime öyle
masum masum deniz!
çek git başımdan
kabuslarımdaburam buram acısın sen
keşke Tanrım ölü bir balığa döndürseydi beni
yaşamasaydım, görmeseydim
başımıza yağdırdığın bunca laneti
doyamadan ölenlerin
öksüzlerin-yetimlerin ahı tutsun seni
affedemem bu ihaneti
küstüm sana
fırlattığım her taşı ver geri!
bilmiyorum!
isyanımı yenebilir miyim
seni yeniden sevebilir miyim
tutunabilir miyim dalgalarına
yatabilir miyim kanla yıkanmış kumsallarına
binebilir miyim yolcu vapurlarına
bilmiyorum!
ah be deniz!
ah be deniz!
ne çok severdim seni
kahpe deniz!
bilmem!
belki de suçlu
sen değil
bizleriz.
&&…sahibinde acır her yara…&&
26 Aralık 2004