Hep karlı doruklar göründü
Burada kirli akşamlar arasından
Bir telefonun ucunda oturdum
Üşümüş sesini bekledim
Evraklar ihanetler arasından
Çakmamış çağlar arasından.
Kanat çırptıkça esir kirpikler
Yerini anımsayıp durdu gümüş yara
Metropollerden içeri bir çarpıntı
Haşhaş kapsülündeki hışırtı.
Nasıl da kirlenmiş düşler denizinin kıyısı
Burçlarında tutunamıyor rüzgar
Kurnazın nezaketi mi, aptalın yürek temizliği mi?
Hep o eksik şey, eksikliği tuzun eksikliği kadar şey.
Arayıp da bulamazsan çıkıp gel
Birlikte bakınalım yürek hurdalıklarında.