Hayvanlar gibi girerler içeriye
Bir yogacı misali çevirdiğim düşüncelerin
Başak olmadığı o gülhatmi alanından,
Fakat tazelik, öylesine arı bir karanlık
Donar ve bulunur.
Ey Tanrı, boş siyahında
Senin gibi değilim ben,
Her yere yapışık yıldızlar, parlak aptal konfeti.
Hiç mi hiç arzulamadığım
Ölümsüzlük sıkar beni.
Benim sevdiğim şey
Hareket eden şu piston…
Ruhum ölür onun için.
Ve atların toynakları,
Oradaki merhametsiz vuruş.
Ve sen, koca Stasis…
Nedir bunda onca övülecek şey!
Bir kaplan mıdır bu yıl, kapı önündeki bu kükreme?
Bir İsa'dır bu,
Müthiştir
Ondaki Tanrı-ısırığı
Uçup ölmek ve tamamlanmak bununla?
Kan böğürtlenleri kendi kendileridir, çok sessizdirler.
Toynaklar istemez bunu,
Uzak mavi gökte tıslar pistonlar.