Semiz altın bir saat gibi ayarladı seni aşk.
Şamarladı ayak tabanlarını ebe, ve cavlak çığlığın
Elementlerin arasında aldı yerini.
Seslerimiz yankılanır, gelişini büyütür. Yeni heykel.
Cereyanlı bir müzede, çıplaklığın
Gölgeler güvenliğimizi. Duvarlar gibi bomboş dururuz etrafta.
Rüzgârın elinde yavaş silinmesini
Yansıtacak bir ayna damıtan o buluttan daha fazla
Annen değilim artık.
Bütün gece pervane nefesin
Oynaşır o yassı pembe güllerin arasında. Uyanır dinlerim:
Uzak bir deniz kımıldar kulağımda.
Bir çığlık, ve sendelerim yataktan, inek kadar ağır ve çiçeksi
Viktoryan geceliğimde.
Bir kedininki gibi temizce açılır ağzın. Pencere çerçevesi
Beyazlar ve yutar donuk yıldızlarını. Ve şimdi denersin
Avuç dolusu notalarını;
Berrak sesli harfler yükselir balonlar gibi.
(1961)