vakit bir hayli gece
ben senin şehrindeyim
söz verdiğim gibi geldim
gelirim dedim ya geldim
ama sen uyu uyanma
kenar mahallenin günahsız çiçeği...
duvarların kimsesizliğinde
rüzgarın hişşt sesi var
kamçılı dolanıyor ağaçlarda
bir ara beni unutup gitti
adını yazdım nemli toprağa
gözlerin karanlığı içip bitirdi
saçlarının ışığında boğuldu ay...
öksüz kalmış bir ışık gibi
samanyolu dağıldı
galiba bir yıldız kaydı
uzanıp girdi rüyana
ama sen uyu uyanma
kenar mahallenin günahsız çiçeği...
vakit bir hayli gece
ben senin şehrindeyim
ürkek baharda yabancı bir nisan
yalancı bir yağmur yağmada
gül karanfil nefes nefes
bütün çiçekler seni solumakta
ama sen uyu uyanma
kenar mahallenin günahsız çiçeği...
vakit bir hayli gece
ben senin şehrindeyim
dün karanlıktı bugün yine karanlık
mehtabı aradı gözlerimin içinde bu şehir
yıldızlar ve ay sana aşıktı
ben nerden bileyim
aramızdaki her şeyi unuttum
ben nerden bileyim
ama sen uyu uyanma
kenar mahallenin günahsız çiçeği...
vakit bir hayli gece
ben senin şehrindeyim
dilimde uyuyan gazel uyandı
ruhumda küflenmiş tuhaf kimliğim
göğsümde parçalandı
üçünçü kez mola verişim oldu
bu köşe lambasının altında
gölgelerimi sayamıyorum
o kadar çoğaldı ki
pusulam şaşırdı gibi
saatim zamanı göstermiyor artık
ama sen uyu uyanma
kenar mahallenin günahsız çiçeği...
vakit bir hayli gece
ben senin şehrindeyim
bir olasılık ben seni sevdim
bir olasılık sen kimi sevdin
truva surlarında cellat gölgeleri
o biçim masum duruyor
o biçim yapmacık yalvarıyor
medine dilencileri
köşe başlarında galop düzenler
allanıp pullanıp satılıyor
varoşlarda uykum geldi
sanırım içtiğim kırmızı şaraptan
sanırım bir damlası da dudaklarında yıllandı
ama sen uyu uyanma
kenar mahallenin günahsız çiçeği...
vakit bir hayli gece
ben senin şehrindeyim
öyle bir hale vardı ki bu gece
engerek yılanı sessizliği gibi
öyle bir hale vardı ki bu gece
ölüm kalım savaşı gibi
ama sen uyu uyanma
kenar mahallenin günahsız çiçeği.