Şinasi Eskikaya - Son Yolculuk

Birgün gazetede kısa bir ilan
Başlığı bermutad 'acı kaybımız'.
Herkes rahmet diler sana Tanrı'dan
Derler ki 'çok büyük...büyük acımız'.

Okuyup öğrenen gelir camiye
Sorarlar 'Yaşı kaç? Ne için ölmüş? '
Eşine dostuna birkaç taziye
'Hangi mezarlığa götürülürmüş? '

Sonra da etrafa bir göz atılır
Hal hatır sormaya gelmiştir sıra.
Dereden tepeden söz kaynatılır
Camide sohbet te bir başkadır ha! .

Musalla taşında saf olur millet
Tuhaf bir ruh hali sarar herkesi.
O son görev için yapılır davet
Ardından duyulur imamın sesi:

'Ey millet! .merhumu nasıl bilirsiz? '
Cemaat hep birden 'eyi biliriz'.
'Hakkınızı helal eder misiniz? '
Boğuk bir uğultu:'helal ederiz'.

Bunları duyar mı ölmüş birisi?
Yoksa bir mırmır mı gelir derinden?
Kim buna bir cevap verebilir ki?
Kim dönüp gelmiş ki gittiği yerden?

Ellerin üstünde taşırlar seni
Görüp göreceğin en son iltifat.
Çok kısa olsa da çıkar keyfini
Yok artık başka taht,başka saltanat! .
Biraz da araba yolculuğu var
Son bir kez şehirde tur atıp dolan.
Çalışır durumda bütün motorlar
Ve bir de otobüs..kırk kişi alan.

Konvoylar peşpeşe dizilir yola
Artık son buluyor misafirliğin.
Derince kazılmış dar bir çukura
Büyük bir dikkatle konur bedenin.

İmam da son defa bir dua okur
Herkesin yüzünde gene o keder.
Mezar çevresinde bir halka olur
Kimi toprak atar,kimi seyreder.

Sonra hemen başlar bir koşuşturma
Dünyanın hayhuyu devam ediyor.
Çabucak dönmeli işin başına
Hanede çoluk çocuk ekmek bekliyor

Evet..işte aynen böyle olacak,
Ne törende fark var,ne de duada.
Belki cami biraz farklı dolacak,
Bekle! ..zaten kaç gün kaldı şurada?

Alnına yazmışsa kader seçici
Hem uzun yaşarsın hem de dirlikte.,
Ama unutma ki herşey geçici
Hiçbirşey gitmiyor senle birlikte.

İşte böyle dostum,böyle bu dünya
Ruh bile bedende misafireten.
Baksana, bitince bu tatlı rüya
O bile gelmiyor senle birlikte.