Sokakta perişan bir adam,
kimse tanımıyor,belliki sıradan.
saçı,sakalı birbirine karışmış elleri kömür karası,
gözleri soluk,
dudakları çatlak,
kanburlaşmış sırtı ile hep dolaşıyor,
Dilenci desem değil,
yolda kalmış hiç deyil.
Merakla yaklaştım yanına,
göz altından baktı bana ve döndü baktı fırına,
anladım;
açtır ama kimseden para istemeye utanıyor,
İşaretle fırına vardık,
bir ikili ekmek aldım,sarıldı ekmeye,
tek kelme konuşamadan,
yürüdü gitti,
Adamın haline acıdım.....
18.03.1998