Ne güzel oldun böyle sen;
Çok yakıştın duruşunla rüzgara,
Hep böyle es, bozulmasın güzelliğin.
Grev gözcüsü oldun şimdi;
Coşku oldun: kırmızıda duruşun yakıştı emeğe.
Mendil sallamak rüzgarın harcı,
Çok yakıştın halaya sen.
Tam da soracakken çocuk;
Kocaman gövdenin yamacında;
Gölgede bir çatlak: ıslak, serin...
Çamurdan oyuncaklar yapıyor çelimsiz parmakların.
Gülmeler düşürüyorsun çamurdan yüzlere: ellerini üstüne başına sürüp,
Soruyorsun oyuncağına: -Sen mi çamurlusun,ben mi sana benzedim? ...
Gülmelere batıyor çamurdan bebek;
-Çok yakıştın bana sen, çok yakıştın gülmelerime...Hadi oyna benimle! ...
Oyun olalım çardan çamamurdan...
Harç olalım hayata, emeğimizi karalım...
Büyü; bin sevdaya batırıp mendilini, öyle sil alnını...
Çok yakıştın, terli duruşunla büyümelere sen...