Biz bize toplayacaktık şu düşü:
Ben, akça gündüzlerin karaca kızı,
Sen, uzak yurdunun sabahlarını, şakaklarında ağartan, küsülü bir ozan.
Biz bize ağırlayacaktık şu tanı;
Körpe bir çitlembik gibi, çıtır çıtır kamaşacaktı, yaşamın bu yanı.
Ebemkuşağı tarafında, şimşir bakışlı bir güneş,
Sırma sevinçlerimizden öpecekti bizi; öpüşecektik.
Alnımızda aşk yazılı bir perçem;
Rüzgâra verecekti adımızı; seslenecektik, seslenecektik,
Seslenecektik! .. Biri bizi duyana kadar.
Gökyüzü, gönül verip, yeryüzünü sevene kadar; sevişecektik, sevişecektik,
Sevişecektik! .. Biz olana kadar.
ve insanoğlu! …
ve insankızı! …
ve emek! ...
Biz bize yaşamak diye bir sevmek;
Aşka dizecekti dünyayı; ip olacaktık, ip olacaktık,
İp olacaktık! ... Asılacaktık, tan ülkesine, her sabah.
İpini koparan küsmesin;
Başka sevmek yok.
Biz bize yaşayacaktık şu aşkı;
Sevmek, dünyanın çoğul hali, (şimdi hali) yaban ozan,
Yarış hali demedim ki; kaybedeni yok sevmenin;
Herkes, kendi aşkında birinci,
Herkes, kendi ayrılığında, koyul hüznün bekçisi.
Sen, korkularını giyinmiş, yüzleşmesiz bir ozan,
Ben, çırılçıplak yaşamların üryan kadını;
Biz bize yaşayacaktık bu şehveti; aşk olacaktık, aşk olacaktık,
Aşk olacaktık! ... Adımız sevmek olana kadar….