Bir düş gördüm, dedi kadın
Düşümde bizi gördüm.
Bir Akdeniz gününün öğleden sonrasında,
Düşten bir masada iki lafın belini kırıyorduk.
Çay içiyorduk, düş olamayacak kadar sıcak
Düş olacak kadar şarabi, berrak.
Bir de Ankara simidi masada,
Çıtır çıtır,
Gerçekten gerçek.
Mis gibi simit kokusu.
Birer sigara yakıyoruz düşle gerçek arasında,
İçerken gerçek gibi de hani,
Üflerken tam bir düş.
Biz iki lafın belini kırıyorduk ha bire.
Laflarımız söze kesip sigaranın dumanıyla kaçıyordu.
Havada dumanlı bir laf kokusu,
Sonra zamana uyuyordu bütün laflar
ve zaman akşama akıyordu.
Biz birbirimize akıyorduk ellerimizde.
Ellerimiz öylesine bir sevgiye.
Sevgi kendine yol arıyordu
İki arada bir derede
ve adam kocaman gözlerini sevgiye açmış,
Kadını dinliyordu.