Serpil Başak - Benim İçin..

-Senin için ne yapabilirim- diye sordu..
Bilmem, dur bir düşüneyim...
Sahi benim için neler yapabilirsin sen?
Benim için sen...
Benim için...
Ben-im...
Sözcüklerle oynayıp iyelik ekim olabilirsin örneğin.
Ben sözcük olup iyelik taslarım sana.
Sen sözcük bile olamayıp eklenirsin bana.
Benim, oluruz.
Anladım beğenmedin,
Asma suratını sözcüklere.
Biliyorum, bencilceydi.
-Her aşk bencildir- klasiğini geçelim canım.

Benim için bir oyun sahneleyebilirsin belki...
Tiyatro sahnelerinin en romantik aşk oyununu.
Ben aşık olunan kadını oynar, kırıtırım sahnede.
Şöyle bir salınışım kalır izleyicinin bakışlarında.
Sevilen kadın, seven kadın ve ille de güzel kadın.
Sen aşığımsın ya hani.
Dört dönenimsin çevremde.
Ben çok mutluyum bu aşkın nesnesi olmaktan.
Derken efendim;
Sahnede bir başka kadın,
Üstelik genç, güzel, ışıltılı, baştan çıkarıcı.
Gözleri olmaz diyor, bakışları gel gel.
Işıltısından gözlerin kamaşıyor
ve bana kör bakıyorsun artık.
Taze erik yemiş otuz iki diş gibi sulanıyorsun.

Bakıyorum, çok hoşuna gitti bu oyun,
Gülüşünden belli, bütün vücudunla gülüyorsun.
Ben bu oyunda yokum canım. Otur oturduğun yerde.
Senarist son perdeyi çoktan değiştirdi.

Ya da başka bir şey yapabilirsin, benim için...
Kronik bir aşık olursun örneğin,
Kavuşmasız zamanlarda seversin beni.
Acılı, ağdalı, feryat figan gecelerde bileklerini keser,
Bol tütün, alkol ve kan kokusuyla
Bir hastanenin acilinde sabahlarsın.
Çok mu korktun?
Canım benim, kıyamam sana.
Bize göre değil arabesk bir aşkın afyonuyla içlenmek.
Geçelim canım, bunu da geçelim.
Bütün yanlış seçenekler iptal, iptal, iptal.

En iyisi herkes kendisi için bir şey yapsın.
Sen kendin için yaşa, örneğin.
Kendin için sev, sevil.
ve kendin için dünyada bir şey ol.
Sonra yaz olsun mevsim,
Sen bir nar ağacının bin taneli narı ol.
Ben aynı ağacın bir başka narı.
Toprağın can suyunu içelim,
Aynı kökten, aynı gövdeden.
Aynı güneşin sıcaklığında büyüyüp olgunlaşalım.
Aynı göğün altında dal dala, yan yana.
Bir sabah bir sevdalı bülbül uyandırsın bizi,
Gülle sevişmelerini anlatsın, esrik ötüşlerle.
Aynı bahçedeki gül duysun bunu
ve kıpkırmızı olsun mutluluktan.

Biz nar olalım, bin taneli, gül taneli.
Kıpkırmızı.