çürümüş et kokusu duyuyorum.
buzdolabım bozuk çalıyor bana.
hafıza-ı beşer nisyan ile mağlul iken
hatırımda değil unuttuklarım.
kaybolanları arıyor ağzım,
sevimsiz..
dilimin üstünde paslı bir demir,
tüm imlaları sızlatıyor.
bir tren rayı inşaa ediyorum ki sorma,
ana avrat düz gidiyor.
yalnızlığım, evet yalnızlığım...
kasvetli odaya doluyor.
doyasıya, doya doya.