Ey,kaynayan kan pıhtıları!
kabarcıklara selam...
Eğlenmiş görüyorum ahenklerinizi,
kimileri yalın ayak uyurken,
derisi yanık zencisi muhabbetiyle cenge tutuşur ıslahatlar.
Ateş de tutuşturur kimilerini el ele.
Birilerini ise tutuşturur.
Bu yüzden zenciler ürkerler beyazlıktan.
Madam diye yüzüne tükürdüğüm o kadın,
ne anlar nadanlıktan.
Samanlık onun göz nurudur,asıl ateş orada tutuşurmuş,asıl fikir çaputçudan.
Benim lütfedip kahkahaya boğdugum o çocukluktan bahsedip durma,bebekler ne anlar kuruluktan.
Yokluk benim göbek adımmış,ben doğarken kesilmişti göbeğim.
adım neşterde,
Bağım doğduğu yerde kalmış.
Doğduğum yerin lugatında yoktur bakmakkelimesi.
Bağım derler al baq.
Bir bebek ne anlar bağlılıktan.
Ey,kaynayan kan pıhtıları!
Bronşcuklara selam.kabarmış görüyorum yüreklerinizi.kimileri taştan beylikler kurmuşken,
kalbi kırık zevcesi usumetiyle ateşe tutuşur çarıklar,
kan da kusturur birilerini ecele,kimilerinde ise kalan tekler kusurdur,
Bu yüzden kadınlar korkarlar kocalarından,
adam diye yüzüne tükürdüğüm o yarın,
Ne anlar dünden ve kalabalıktan.
Karanlık onun göz nurudur,
asıl ateş orada tutuşurmuş,asıl fikir refakatçîdan...