Artık kalmadı, kafiyenin bir önemi.
Sanırım bu Sega'nın şiirde çöküş dönemi.
Yazdığım her satır; benim içim, senin için.
Şiir yazmak benim kurtuluşum, hayatım için.
Brezilya'lı çocuğun tek umudu futbol.
Benim umudum da Rap, çünkü söz bol.
Sana ulaşmak için yürüdüm, 1460 adım yol.
Dakika 90, Sergen topun başında vurdu ve gol!
Ben bahtsız bedevi, karşıma çıkan kutup ayısı.
Bu sefer sıra bende, bekliyorum 14 Mayıs'ı.
Aşkımla utandıracağım, Mecnun denen Kays'ı.
Sen; karanlık gecelerde bana ışık olan aysın.
Saçım; sakalım olsa karışacak birbirine.
Çoğunluk siyah ama, aklar düştü bir kaç teline.
Rengi ne olursa olsun, hayranım saçının her bir teline.
O kadar kız arasından Melek olmak; nasip olur tek birine.
Sana söylemiş miydim, küçükken sarışınmışım.
250 gr. saflık, 500 gr. aşık, ortaya karışıkmışım.
Ben söylemesem de bir gün gelir, içinde mektup olan zarfım.
Sen bilmesen de Melek, ben kulağına günde 5 öğün farzım.
Büyük bir derdim yok, büyük bir Rabb'im var.
Melek'e dokunma çocuk, benim bir kalbim var!
İngilizcen iyi bilirsin, Rap'te bu punch'tır.
Sen Chuck Bass' isen, Sega Steve Stiffler.