Güneş çengelli bir iğne
Göğe merdiven dayamış sevinçlerle
Asılı durur üstümde
Eritmek için yaşanmış kırgınlıkları
O sıcak ki, gözyaşını kurutup
çatlatabilse de toprağı
Kurutamaz türlü yerinden kırılmış
Soluğu paslı kalpten akan
Kan dolusu çanağı
-Düşler kızılağaçlar kadar güçlüdür-
Biz böyle söyleriz de
Birkez berelendi mi gövdesi orta yerinden,
Küser dalları yeşermez
Bir sonra ki baharda.
Umut kutsal ve soylu bekleyiş belki
El değmeden
Öyle eteği arı
Nerede koruyabiliriz minesini yitirmeden
Ya da biz yitmeden
Selam verip gülümsesem de bugün
Toprağa ve doğaya
Gel gitlerle hep bir kanama içinde yüreğim
Kaç güneş yılı geçmiş olursa olsun üstünden
Öyle kırgın ki şimdi benimle birlikte
Pembesi solgun yalazlanmış düşlerim.