Sübyan duygularım öldü galiba..
Yazgımıza razı mı olmalıydık acaba?
İsyanlar edip depreştirmek ölü duyguları,
ne fayda sağladı ki şimdiye kadar..
Razı olmalıydık aslında bu gidişata,
teslim etmeliydik kendimizi yarınların umursamaz kahkahasına..
Olmayacak bir duaydı yaşananlar,
ellerimizi yüzümüze sürüşümüzün ardından
amin deyişimize yazgımızın güldüğü kadar..
Şimdi ne teselli bulabiliyorum girdapların içinde,
ne de ondurabiliyorum kabuklaşan yerlerini kaldırarak kanattığım yaralarımı...
Bu gidişe dur demek işime gelmiyor belki de..
acılarla yaşamaya alışmışım..
mazoşist duygularımı tatmin çabasındayım...
Bazen susuyorsa sesim, çıkmıyorsa soluğum,
boğulma tehlikeleri atlatıyorumdur iç dünyamdaki seyahatimde.
Ölümlere gebedir ruhum duygu intiharlarının eşiğinde..
Nereye kadar gider bu gidişler..
nerde dur demeliyiz..
ya da dur demeli miyiz?