Bir cami avlusuna bıraktım kalan zamanımı..
Hayatımdaki iniş çıkışlara dayanamazdı yoksa..
Işıksız gözlerimle tepemde salınan güneşe baktım..
Parlaklığı almadı gözlerimi..
Güneş ölmüştü...
Ölü güneşin yanında duran pamuk şekerlerine takıldı gözlerim..
Güneşin ardından ağıta hazırlanıyorlardı..
Bir an şimşek çaktı beynimde..
Çılgınlık içimde..
Çılgınlığın dikey boyutlarından yatay bir geçişle
Acımasızlık sınırlarına kaydım bir anda...
Vicdanıma sardığım kalan zamanıma son bir kez dönüp baktım..
İçimde üzüntü kırıntıları aradım..
Yoktu..
Soğuktan üşüyen ellerimi cebime soktum..
Dudağımın sol kıvrımları arasına bir çılgın gülücük yerleştirdim özenle.. Normalliğimi de geride bırakarak senfonisi belirsiz bir ıslık eşliğinde
Önümde uzanan güneşsiz karanlığa adım attım..
Adımlarım hızlandı..
Tarifsiz bir neşemiydi hissettiğim..
Bilinmez...
Tek bilinen..
Geri dönüş yok..