Uçsuz bucaksız bir boşluktur
Varlıkların bir kısmı kulluktur
Canlılardan ötesi taş pulluktur
Elementlerin sert olanı çeliktir
Maddiyat biter ise karadeliktir
Yaradan yaratmış bizleri sınırlı
Yaradana akıl vermiş pek sınırlı
Ateşi sunmuş çamurdan tandırlı
İlimin son noktası ölüme verilmiş
Gerçek akıl insanlık yoluna serilmiş.
Tüm kötülükleri incelersek bilimsel
İçinde vardır, mutlaki gayri ilimsel
Kalbin bozuk olursa, özrün zihinsel
Ruhsal hastalığa eklenirse karanlık
Neye yarar, sendeki ışıksız aydınlık.
Doğarken ağlarız anne kucağında
Yan gelip yatarız babam ocağında
Sonsuz boşluğun dünya bucağında
Kutsal görevdir, bu ana ile babaya
Yalansız yetiştirmek ödevdir tebaya.
Memleketlim düşmüş dipsiz kuyuya
Yalvar yakar olmuş şeytansal suluya
Hakkını kullanma kişisel çıkar huyluya
Pasif kalmak, suçluya tutmaktır çanak
Gün gelir başına yıkılır, kalbindeki çardak.
Sen bir makinasın insan aklını taşıyan
Görevin icabı olmalısın bilimsel yaşayan
Bilgiler yüklenmiş hafızana, olma kaşıyan
Yaradanı yaratmak gafletine düşmem ben
Hayvan ile bitkileri taklitten ibaretsin sen.
Din var ise dindar adam nerede bulunur
Tanrı yok diyorsan, çözüm nerede bulur
Sonsuz bilim sahibini bulmaksa sonun olur
Gerçekler saklıdır mutlak olan ebedi aşkta
Kaderin çizilmiş başına gelecek son mutlakta.
Cahile karanlık demişler asırlar boyunca
Çocuğu okutmuşlar, aç karınları doyunca
Şükür kelimesini unutmuş, melemiş koyunca
Aktif olmayan düşünce beslenir karanlıktan
Güneş isen aydınlık vermelisin, nurlu aydınlıktan.
Selim Temiz