Kendine bak ve unutma mazini
Dengesiz bırakma hak terazini
Evlendiğin zat sivri şaklabandır
Onunla evlenen de şaklabandır.
Hamurunda yoğurt, yoğrulmuş süzme
Gurur özde değil, varlığın düzme
Sivriler kadar, sivri kene yoktur
Papağan şuşu'nun oyunu çoktur.
Hisar kalesi yeşile boyanmış
Çıkar huyu, kapılara dayanmış
Fenni edebiyat edepsiz salmış
Bizim riyakârlar dalkavuk kalmış.
Cinsi bozuk son türüdür bu bitler
Etrafına koyalım kalın çitler
Barbar hayretin, yine de laf saçar
Yeter ki utandır, hep kucak açar.
Ağabey der, ama hiç bilmez kıymet
Ruhlarına işlemiş riya gıybet
Dalga geçmek gibi malaklık etti
Yeter artık şuşum, çan tik tak etti.
Selim Temiz