Dağların ardına güneş düşüyor
Gökteki yıldızlar halay çekiyor
Yine loş koğuşa kasvet çöküyor
Hayırlı bir evlat Leylim geceler.
Gözlerim süngüde çifte fişekli
Efeler oynaşır çatal yürekli
Ranzada çarşafım mor menekşeli
Namluda açılan Leylim geceler.
Zulada mendilim kirlenip solmuş
Duydum ki yar bensiz bir kız doğurmuş
Felek tokadını yüzüme vurmuş
Halimden anlayan Leylim geceler.
Sarardı ayva nar basıyor efkar
Burda can pazarı korkum tarumar
Yaş dolu gözlerde uçar Sunalar
Benim tek sırdaşım Leylim geceler.
Zemheri ayazı kırdı belimi
Kimseler arayıp sormaz halimi
Sıkı sar kundağa sen bu yetimi
Haram süt emmemiş Leylim geceler.
Taş duvar, tel örgü, dört yanım mayın
Avluda gölgesi parmaklıkların
Anlamı kalmadı çarpraz hayatın
Üstüme örtünün Leylim geceler.
Hasretin kör bıçak dilimde ismin
Yastığın altında tozlanmış resmin
İçimde bir yara kanıyor derin
Gülmeyi unuttum Leylim geceler.
Ak kağıt üstüne sarılır tütün
Elimde cigaram savrulur hüzün
Saatler geçmiyor düşün...ha düşün
Aklımı yitirdim Leylim geceler.
Gardiyan maltada nöbet bekliyor
Bu gece gözümü uyku tutmuyor
Üç yetim ağlıyor giden gelmiyor
Bin kere pişmanım Leylim geceler
Kadere düşmanım Leylim geceler...