Yüzüm bir zindandır dokunma, karalar bulaşır ellerine
Dokunma alnımın çizgilerinden asi nehirler akar
Sessizliğime sığınıp hüznümü renklendirme
Gecelerimin dili tutulur, utancından küçülür yıldızlar
Günahlara el açıp çağırma, ter kokuludur duvarlarım
Çağırma güvercin karasıdır benim başı belalı sevdam
Hasretim kapıda bekler, dualara ters düşer yalnızlığım
Akdeniz kıyılarımda portakal ağaçları kokar
Gizli gemiler yol alır içimdeki limandan
Omuzlarıma basarak yükselir hatıralar
Sesim bir çığlıktır dokunma, acılar bulaşır yüreğine
Dokunma hayatıma öfkeli, şiddete meyilliyim
Yıllardır uyuttuğum, ateşimi körüklendirme
Bırak kendi mahpusluğumda yalnız kalayım.