Zagros Dağları
Baktım zağrosa, yukardan aşağı
Buluta bürünmüş kuşağı
Dertli söyler, mülkün uşağı
Derdi büyük güzel dağlarım
Duymazlar feryadını koca dağlarım
İsyanın boşuna, sana yanarım
İçin yanıyor, bilirim bende yanarım
Kana bürünmüş, kefensiz dağlarım
Bildiğin tüm dağlar, karşında teper
Sesini duyan, yüreği ürper
Gayri etme artık, ettiğin yeter
Buzlara bürünmüş, kocamış dağlarım
Sarılmış komandoylan, dört bir yanın
Korkutuyor insanı, senin isyanın
Gadarsın, hançerin bürümüş içine insanın
Şehitlere mezar oldun, kocamış dağlarım
Neden hüzünlenmiş, dört bir yanın
Derdin çok gardaş, yokmu dermanın
Hançerin bürünmüş, içine insanın
Gazabın hayrola, kocamış dağlarım
Anamdan doğdum, düştüm bu pazara
And olsun,tarihimi yanlış yazana
Belkide, kefensiz dönerim mezara
Bana da yer bulun, garip dağlarım
Üstünde yaşadı, nice devletin
Feda olsun uğruna, aziz miletin
Bunca destanlar, senin servetin
Kucak açtın her derde, hüzünlü dağlarım
Buluta bürünmüş yüzün
Endamın güzel, doğrudur özün
Yüksekte olmadı, hiç bir zaman gözün
Heybetine kurban olam, güzel dağlarım
Uzanır sıranda bir sürü dağlar
Bir yanda cudi, bir yanda gabar
Heybetine baktıkça, yüreğim dağlar
Neler çektiğini bilirim, güzel dağlarım
Sarp kayalıklarla, doludur yolun
Dünya kahrı çok, çekilmez sorun
Acı garip Şebapa, o da bir kulun
Heybetli görkeminle, gör gayrı dağlar
04.09.1989