Afşin'den çıkıp geldik Nevşehir Kozaklı'ya
Hem kaplıca, hem nurlardan feyiz almaya
Hem suya, hem Hakk'ın hakikatlerine dalmaya
Çeşit çeşit yemekleri verdin şaşırttın beni 'açık büfe”.
Nefsin arayıp da bulamadığı şey eline geçti
Yiyip semirecek yiyecekleri bir bir seçti
Bunlarla kalmayıp meşrubatları da içti
Yedirdin yemekleri semirttin beni 'açık büfe”.
Bizde adet değildi sen nerden geldin
Allh'ın türlü nimetlerini önüme serdin
Haydi, bunları gör de nefsini öldür dedin
Nefsin atına bindirttin beni 'açık büfe”.
Ben hain nefsimi tanıdığımı sanıyordum
Ne duruyorsun yesene sözüne kanıyordum
Yedikçe korkuyor hem Hakk'tan utanıyordum
Nefsin ateşine yandırttın beni 'açık büfe”.
Ben seni nasıl yola getireyim bilmiyorum ki
Seninle Hakk'a varılacak yolu görmüyorum ki
Hakk'ı bulanlar nasıl buldu sormuyorum ki
Bir tatlıya, bir sütlüye saldırttın beni 'açık büfe”.
İnsanlar açlıktan ölürken sen bunu görmüyorsun
Bir yemeğe, bir salataya, bir tatlıya koşuyorsun
Bir de onlar için ben ne yapabilirim ki diyorsun
Afrika'yı, Somali'yi unutturdun bana 'açık büfe”.
Göbek ihtişamlı olmasa rahatça gezeceğim
Mide yemekle dolu olmasa hızlıca yüzeceğim
Yüzenleri bir bir geçip sıraya dizeceğim
Çocuklara bile geçirttin beni 'açık büfe”.
Ham gönüllerin işi gücü dünyadan kam almada
Ermişlerin yoluysa Hakk ateşiyle kavrulup yanmada
Garip doğup, orta halli yürüdüğüm şu yalan dünyada
Çok değil üç günlük bir sefa sürdürttün bana 'açık büfe”.
Kul Sami kendini konargöçerler gibi çeliklenmiş mi sandın
Sanki sağlammış gibi bir sıcak bir soğuk suya daldın
Resepsiyondan vizeni alıp yarı hasta otelden ayrıldın
Eve dönünce üç günden fazla da cefa çektirttin bana 'açık büfe”