İçimin sızıntılar çoğalır akpınar gibi
her bahar
Kara bulutlar geçer başım üstünden
Yağdı yağacak sağnak bakışlım
Tutunacak kulpu yok
Sımsıkı sarılıp yaşamalıyız biz
Dokunmadan yakıp kavuran tenin..
Bir ağacın gövdesi gibi
Parçalayarak şu çatlak gökyüzünü
Sokulmalıyım usulca teninin ısısına
Ölmüş gibi kıvrılayım sol yanına
Bütün sevdalara inat bıyık uçlarıma
Ateşten bir buse bırakmalısın
Yanmalı cayır cayır dudak kıyılarım
Yeşil yaprak gibi sermeliyim
Yüreğimi önüne
Bitip tükenmeden aşkın direnci
Sırça saraylar kurmalıyım sana
Nar çiçeği dudaklarına
Sımsıkı bastırıp dudaklarımı
Öpmeliyim ağzının içinden
Kör pınar sızıntıları gibi
Başımdan aşşağı
Damla damla boşalırken ter
Kahır işler nakış nakış al yüreklim
Bütün serüvenlerimiz akdağı gibi sisli
Çukur yurt du bizim öz belleğimiz
Kök salmış toprağına renklerin en alı
Ay yüzünde tomurcuk güller açarken
İçim ısınır erken düşen cemre gibi
Her seferinde seni düşlerim
Bal rengi dudakların dan
Bütün duvarlarıma asıyorum gülüşlerini
şimdi baykuş misali olan bağrımız
Başın yayla çiçeği gibi açar
Sevdasına sol yanımız