Efendi ağa hocaların da hocasıydı
Mulla ahmet mulla hüseyin dehasıydı
Eminin habibi yılların kahyasıydı
Tütmez bacalar ateşi küle dönmüş
Vatanım deyibde gayrı dönen.mi var
Aladaydan alisekiz den erimez di kar
Ahırda saman biter gelmez di bahar
Mevsimler deyişmiş yaz boza dönmüş
Yaban ellerinde gönlüm tutuşur yanar
Dağlar geçit vermez kapanırdı yollar
Kış bilmez yaz bilmez gözlerim dalar
Türküler de boz bulanık sele dönmüş
İstersen ben susayım dağlar konuşsun
Kalmasınlar kıyamete sağlar buluşsun
Bakışları dipsiz bir kuyu oda komşun
Dostun akraban suskun ele dönmüş
Düğmeli de duman tüter gibi tüterim
Allah bilir bende keremden beterim
Bazen ziyan olurum bazenda biterim
Konuşsun yürekler bülbüle dönmüş
Nidayı duyunca şiirlerim dize gelir
Lal olan dilim söylediği sözü bilir
Ahbaplarım duyar çekilir bize gelir
Filiz filiz yeşeren güle dönmüş
Salim derki erbenler den kimse kalmamış
Nicelerini yutmuş kara toprak koymamış
Sanki emim dayım halam da hiç doğmamış
Evladının saçı sakalı boz kıra dönmüş