Füsunlu mavi gözler engel arzuhalime
En güçlü intizarlar doruklarında gezer
Maziden tüten duman döndürmede başımı
Külün yarama merhem, isin uhdemi ezer
Yankesici narası çınlar kulaklarımda
Gasp edilen sevgiler acep hangi mezarda
Ve sırıtan çehreler dönen fırıldak gözler
Ünsiyet tacirleri bilmem hangi pazarda
Kusmak, kızılcık, şerbet ve kan ve ila ahir...
Lügatime de girmiş takıyye korkuluklar
Ciğerime işleyen o nağmeli yanık ses
Diyor: İnleyen kütük sende daha çok iş var
Beynim ve dahi kalbim emre amade değil
Çapulcu aşklarına meteliğim kâr etmez
Eğilsen de ey zalim tutuşan kalp önünde
Seni affetmeye bu püryan-ı yürek yetmez