Atım durmuş kumrular dolu bir ağacın altında, öyle
pürüzsüz bir ıslık çalıyorum ki, hiçbir sözü tutmaz oluyor
kıyılarına karşı bütün bu akarsular. (Canlı yapraklar övünç
imgesidir sabahta)…
*
Ve üzgün olsa da kişi, gün doğmadan kalkıyor ve
çekine çekine ilgi kuruyor yaşlı bir ağaçla, çenesini son
yıldıza dayayıp, görüyor aç göğün dibinde sevince dönüşen
o büyük, duru şeyleri…
*
Atım durdu kuğuran ağacın altında, daha da pürüzsüz
bir ıslık çalıyorum… Ve erinç onlarla olsun, öleceklerse, ki
hiç görmediler bu günü. Ama kardeşim ozandan haberler var.
Pek tatlı bir şey yazdı gene. Ve bir iki bilen oldu bunu…