Sokaklar, gecenin ihtişamına
Dondurucu havanın, öldürücü soğuğuna
Karşı koyamayarak
Dalıp gitmişler bir hüzün dalgasına…
Yâd ederken eski günleri,
Koca bir ummanın ortasında,
Boğulup gitmişler de
Hiç kimsenin haberi olmamış…
Sokaklar kimsesiz,
Sokaklar meçhul,
Sokaklar soğuk ve çıkmaz,
Acınası sokaklar,
Tıpkı benim bir yarım gibi…
Kaderime ağlayıp, kaybolduğumda
Kucak açar,
Bağrına basar beni sokaklar…
Onları sarıp sarmalayan sis ise
Aşkından kör olmuş bir âşık gibi
Âmâ eder umarsız sokakları…
Sokaklar göremedikçe,
Ben görsem ne çıkar?
Bulurum kendimi kör sokaklarda,
Kör bir çıkmazda elbet…
Kahrolasıca karanlıklar çeker beni,
Çeker de, alamaz bir türlü yanına…
Tutar ellerimden, bırakmaz
Benim gözü yaşlı sokaklarım…
Sokaklar benim içimde,
Ben de onların çıkmazlarındayım…
Haykırıyorum adını umutsuzca,
Kayboluyor o kahpe sis dumanında…