DÜNYAYI ALIYOR SEVGİNİN AĞIRLIĞI
Yarı gecenin içinde eteklerinde dünyanın
Ay ışığı vurmuş kuma
Bunca deneyler bunca alın terleri
Geçiyor ölümün ötesine insan
Bir sonsuzluk sofrası gibi açılır doğa
Öfkeyi ve çamuru al burdan ey geleceğin insanı
Umutlar söz vermeler günün karnında
İyi bir ışık iniyor sessizce uyuyan denize
Korkuyu ve ikiyüzlülüğü al
Acı soğanı ve taşı
Toprakta kan ve ıssızlık aylardan haziran
İnce bir rüzgâr güllerin fısıltısı havada
Yorgun yürekler bölünen elleri havanın
Çocukların anımsamadığı bir zaman
Soluk bir zaman günlerin bilinmediği
Buğulu sulara düştüğü ölü bakışların
Dünyayı alıyor sevginin ağırlığı
Kapılarda bekleşen bebeler
Sürecek aydınlık topraktaki izi
Tuzun ve gücün şafağında yıkanmış
Geniş adımlarınız var artık güvenli sesiniz
Özlediğiniz bir yaşam var
Sonsuza gider yollar geçer insanlar
Karanlıktan ve içinden tartışmaların
Ve rüzgârla dolu çırpınan yürekleri
Gördük gördük düşlediğimiz yerdeki
yağmuru inen uzak aynalara
yıkanan gözyaşları gibi