Gönül bağlarında seyran eyleyip,
Ötmüş bülbül gibi Aşık Cefai...
Dolaşmış dünyayı devran eyleyip,
bitmiş bir yol gibi Aşık Cefai.
Büyümüş aşığın edep, arıyla,
Övünmemiş asla kazanç, karıyla,
Çileli bülbülün bitmez zarıyla,
Yetmiş bir kol gibi Aşık Cefai...
Mevla söylettikçe çoşup çağlamış,
Gülmemiş dünyada o hep ağlamış,
Kader zalım olup yolun bağlamış,
Yitmiş bir dil gibi Aşık Cefai...
Aşık olup nice sözlerle dolmuş,
Yürüyüm dedikçe yollarda kalmış,
Burcu burcu kokan gülleri solmuş
Yetmiş bir dal gibi Aşık Cefai...
Saz ile söz ile aşıklar yormuş
Sevdası, sevgisi ateşten kormuş,
Benlik dallarını hep birden kırmış;
Tatmış bir bal gibi Aşık Cefai...
Bir Aşık İnce'yim akıp bulandım
Bulmak için alem alem dolandım,
İnsan sıfatında ite dalandım,
Yatmış bir sal gibi Aşık Cefai...