Her şey bir de mevcut, bir de ararız,
İkinin peşinde gördün mü bizi.
Kanayan kalpleri açar, yararız,
O lokman hekime sordun mu bizi.
O ateş ki kurtulan yok közünden,
İçin için yanıyorsan özünden,
Su içmişsin o pınarın gözünden,
Bulanık sularda gördün mü bizi,
Bilmez misin sırda sırlar gizlidir,
Aşık olan insan açık sözlüdür.
Kimi sözündedir, kimi sazlıdır,
Bam teline değip, vurdun mu bizi.
Başı yar yoluna koyanlardanız,
Sevdanın zehrinden doyanlardanız,
Yol yordam bilerek uyanlardanız,
Dolanan yollarda yordun mu bizi.
Vuslata erince olur mu gusül,
Aşk sarhoşlarına gerek mi usul,
Görünen her şeye gizlenmiş asıl,
Yoksa yadelleri sordun mu bizi.
Ne gül oldum bülbülleri öttürdüm,
Gam yükünü çektim duman tüttürdüm,
Hiç sürüm olmadı koyun güttürdüm,
Vurup yerden yere serdin mi bizi.
Ne çileyi bölüp, ne de pay ettim,
Geldi geçti şu ömrümü zayettim.
Yar adını duyunca hep hay ettim,
Gül zannedip yoksa derdin mi bizi.
Gam yükünü taşımamak elde mi.
Aşıklığın gönülde mi dilde mi?
İnce, gözün yolcuda mı yolda mı,
Üç-beş süslü sözle gerdin mi bizi..