Yetinmekle acıkmak arasında
Belki iki kelime ortasında
Rüzgarla yağmurun kıyısında
Seni anlamakla sevmek yarasında
Belki gözyaşı kadar muamma
Bu hayat yine de çok kısa…
Ellerine dokunmakla başlıyordu
Ve film bitene kadar
Ellerin ellerimde terliyordu
Ve ellerin hiç usanmıyordu
Yüreğimse o filmi unutamıyordu…
Bir oğlan kıza aşıktı filmde
O aşkı izlerken duramıyordum yerimde
Yine yeniden savaşmak vardı serimde
Ve özlemek son karardı düğümde…
Bir kız ağlıyordu oğlan için
Ve o anda bitmek üzereydi bizim için
Yarın yoktu artık bu aşk için
Sadece on dakika vardı gitmen için…
Ve perde kapanacaktı
Projektör susacaktı
Salon boşalacaktı
Gözlerimden yaşlar akacaktı…
Sonra perde kapandı
Sonra projektör söndü
Sonra salon boşaldı
Sen gitmedin…
Son sarılışındaki gözyaşın
Omuzlarıma gözyaşınla dökülen saçların
Öylece orada donup kalan ayakların
Ve ürkek bakışların
Hepsi filmin arkasından kayboldu…
Son nefesini dudaklarıma söndürmüştün
Son öpücüğünü yanaklarıma kondurmuştun
Son kez sımsıkı sarılıp susmuştun
Bir daha asla konuşmamak üzere
O sahnenin ayakları dibinde son bulmuştun…
Hala ben aynı sinemanın önünde
Bir tabut soğukluğunda belki
Belki bir siren çığlığında son ümitle
Hastaneyle sinema arasındaki yolda
Hayalinle kol kola yürüyorum…
Artık kimse darılmıyor gülmeme
Kimse arkamdan konuşmuyor artık
Ne kadar şımarık olduğumu söyleyen
Ne kadar rahatsızlık verici olduğumu
Ne kadar kılıksız gezdiğimi söyleyen olmuyor…
Herkes sadece susuyor
Herkes dua ediyor
Herkes el sallıyor
Ben o yıldıza bakarken
Sana kavuşmam için dilek tutuyor…