Hüzün karasına büründü gözlerin
Sözlerin acıtmamıştı hiç bir an
Ama bu terkedilişin sebebi
Umutsuz ayrılık hikayesi...
Elaydı fikrimce gözlerin
Üzüldüğüm zamanlarda değişiyordu
Hüzün karası oluyordu gözlerin
Gözlerin...
Şimdi ne renk bebeğim...
Sarım sarım sarmalanmıştı gözlerine
Gülmeyi öğrenememiş gözlerim
Senin gözlerin elayken
Ela tatlısı oluyorduk ikimiz
Biz oluyorduk hep
Her zaman ela oluyordu gözlerimiz...
Şimdi hüzün karası gözlerin
Anımsanmasız bir ayrılık hikayesi
Zavallı
Kayıp bir Nisan
Gözlerimde hüzün karası şimdi...
Hüzün karası mı gözlerin
Ağlamaklı baharlaraz mı soyundular
Kırık içimde bir şeyler
Sırf öyle diye
Hüzün karası diye gözlerin
Gözlerin gözlerimden kaçıyor...
Uçuşmasız bir rüzgardayım
Kayıp bir kentin mezar taşları
Sessiz sadakatsiz
Ayrılığı yazıyor
Ne çok ölü yatıyor aşk yüzünden
Gözlerin bu gece hüzün karasına çalıyor
Gözlerim hüzün karası bakıyor
Kaçamak bakışlarda gözlerine...
Ama sözler hiç bir ayrılığı yazamıyor...
Ama gözler hep bir neden arıyor ağlamak için...
Hüzün karası ne de olsa...