Ayın şavkı doğanda
Gece bölünür
Çifte su verilmiş
Kılıcın kestiği gibi
Bir yanım karanlık
Diğer yanım ay ışığında
Gölgelenir
Şehrin en işlek caddesi
Sessiz ve karanlık
Ve ketumlaşır
Ayın şavkı doğanda
Gece bilenir
Ustura keskinliğinde
Göz uyku bilmez
Bilinç dile gelir
Sabır taşı çatlar
Gecenin sessiz ve karanlığında
Düdük sesiyle irkilir
Demir parmaklıklar
Yürekler patlamaya hazır bombadır
Bir türkü duyulur
Müebbetliğin birinden
Betonlaştı taş duvarlar
Analar bir yanda
Canlar bir yanda ağlar
Ve ayın şavkı doğanda
Gece bölünür
İdam sehpasında