Kahramanlar da ölür
Zamansız yaşlarda
Sipersiz kışlalarda
Yüreğimize gömülür
Bin kurşun yarası
Yetim anam
Zıpladı geçti kurşunlar
Kınalar sürerdin
Gelinlerine saklardın
Kınalayıp yavrunu
Yüreğine sapladın
Garip anam
Yürek suları
Gelgit oldu
Toprağı deldi
Kan kesti gözlerin
Yangınlarla koşardın
Yangınlara koşardın
Kınalı kuzuna
Bir gecede yitip gitti
Daha yirmisinde değildi
O gün ölmüştü
O gün On Sekiz Mart
O gün binlerce yangın büyümüştü
Yüreklerde
“Vatan sağ olsun! ”
Dillerde “Vatan sana minnettardır! ”
Ölmediler
Öldüremediler
Cepheye gelen mektuplarda
Zeytin kokusu
Cepheden giden mektuplarda
Vatan kokusu
Yetim anam
Garip anam
Geç kaldım
Ölmeyi emretseydin
Bana da Atam!