Kaz! diye buyuruyordu sap bileziği.
Kana! diye yineliyordu bıçak.
Ve sökülüyordu belleğim,
Eziliyordu karmaşam.
Beni önce sevenler,
Sonra nefret edenler, sonra unutanlar
Yeniden üstüme titriyorlardı.
Kimi ağlıyordu, kimi seviniyordu.
Bacım soğuk, kış otu,
Yürürken senin büyüdüğünü gördüm
Düşmanlarımdan daha yükseğe,
Anılarımdan daha yeşil.