-goncagül'e mektuplar I-
boykotlarda unuturdun atkını cancağızım,
gölgen senden uzun olurdu;
saçların bir bir düşer,
yorulurdu
tüfek atıcılarından alırdım haberlerini
baloncu amcalardan
ve bir de
pamuk şekercilerinden
gözlerin
önce çakmak çakmak bakar
sonra
durulurdu...
biliyorum!
yepyeni bir iklim,
gözlerinden kurulurdu...
-goncagül'e mektuplar II-
bağırmalardan geliyorsun
ılık bir salı akşamı
ellerin duru, sesin kısık
kapı aralığında saklanan
masmavi bir denizi
bırakıyorsun ardında,
fötr şapkalı bir canavar düdüğü
girmeye çalışıyor peşinsıra,
yeşil bir horon mendili gibi dönderiyorsun
nasırını denizin,
düdüğün suratında...
nasır gülüyor,
deniz kabuklarının en küçüğü
söndürüyor düdüğün sesini...
sen
kapını kapatıyorsun.