bir akşam üstüydü
orta yerine
renkler tutuşturulmuş
bulvarlı bir kentin
çiçekçilerine
mevsimsiz
kır papatyalarıydı sorduğumuz
ve yağmur değmesiyle
kıvrılan saçların
boynunu uzatmış
solgunluğun
sende açmasıydı
ve bir anda
yaşa denseydi ömre
sararacak anılarına
albümlerin
çekimler yapmasıydı
bir dudağın
yüzündeki büyüyüşlerinden
başardık
düşlerin
dökülen çırpınışlarına
şimdi sen orda
bekleyişlerimin
bir eli göğsünde
umutlarına durmuşsan
karşı kıyısında sabrın
şiirlere yasladığımı
yüzgörümlüğü özlemini
ve gri dokunuşlara kalan
o diz vurmalarını
çoğul anlamlarda genişleyen
imgelerden
yüzüne okunacak
suçsuz dizeler biriktirdiğimi
önsözüne bir anlatımın
bakışından
ayrılıklara
alınıp götürülen
suskunluğumuz
bir düğümün
son ilmeğiydi
en uzun öpüşmemiz
buydu diyen
mevsimler
ve acıydı bırakılan
gizli yanımıza
anladıkça
gözleri büyümüş
uzak ıssızlıklara kalırdık
delirircesine umuttan
hasretti
bekleyişlerimize sığmayan
ille de sana
sevdaydı
sinmiş kokundu
çıldırtsın diye
açan çiçeğe
usulca bıraktığımız
İstanbul - 2005