Gelmiş iken bir habercik sorayım,
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın?
Gerçek erenlere yüzler süreyim,
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın?
Alçağında al kırmızı taşın var,
Yükseğinde turnaların sesi var.
Ben de bilmem ne talihsiz başın var,
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın?
Benim Şah'ım al kırmızı bürünür,
Dost yüzün görmeyen düşman bilinir.
Yücesinden Şah'ın ili görünür,
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın?
El ettiler turnalara, kazlara,
Dağlar yeşillendi döndü yazlara.
Çiğdemler taşınsın söylen kızlara,
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın?
Şah'ın bahçesinde gonca gül biter,
Anda garip garip bülbüller öter.
Bunda ayrılık var ölümden beter,
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın?
Ben de bildim şu dağların şahısın,
Gerçek erenlerin nazargâhısın,
Abdal Pir Sultan'ın seyrangâhısın,
Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın?