Çoktan beri yollarını gözlerim,
Hatırım sormaya yâr sen mi geldin?
Gönlümün yemişi, bağı, bostanı,
Ayva ile turunç nar sen mi geldin?
Gelip şu yanımda oturan mısın?
Serimi sevdaya yetiren misin?
Ağır yüklerimi götüren misin?
Katar maya ile dür sen mi geldin?
Yüzünde benlerin hindidir hindi,
Bilmem melek midir arştan mı indi?
Bir su ver içeyim, yüreğim yandı,
Ağustos ayında kar sen mi geldin?
Bülbüller ötüyor hüsnün bağında,
İntizarım kaldı göğsün ağında.
Elim kelepçede, cellat önünde,
Derdimin dermanı car sen mi geldin?
Ol nesl-i Adem'in belinden misin?
Gülşen bahçesinin gülünden misin?
Firdevs-i Ala'nın ilinden misin?
Cennet-i Ala'dan hur sen mi geldin?
Pir Sultan Abdal'ım, sen seni döşür,
Yârin sevdaları sere ulaşır.
Türlü libasları giyer kuşanır,
Çarşılar bezenmiş al sen mi geldin?