Uzadı gölgesi kurganların, kavi
ve sildi korungalar pembe terini
alaca değirmisine akşamın
Şimdi su verme zamanı
yaralara ve sardunyalara
1
Acı
sen miydin yalınayak geçen yanımdan
ağzında firuze bir ıslık
ve bir türküyle, inceden:
"değmen benim gamlı yaslı gönlüme"…
Ben miydim
o küçük mercan balığı, o kef-i derya
uçsuz bucaksız yelkenlere düş açan
incisi incinmiş kabuk!
Ne kaldı bize şimdi söyle ne
has bahçenin hangi zül'ü, hangi şehri zakkum
hayatı beklemeye değil istemeye
hangi tozlu rengi gökkuşağının
iğdenin rüzgâra eğilen dalından?
Füg çiçekleri açtık mahur hem şen
avcumuzda ılık tarih külleri. terli
at sağrıları ve meczup kahramanlar
Ah, sevmekten utandığımız
yetim dünya, nâçar dünya, güzel dünya
-sormaya sormaya unuttuğumuz-
2
Katranlaşır ağı ağacının gözleri
sunağında ölü çocuklar
Bizdik bu sokaktan geçen
durur ayak seslerimiz hâlâ
pencere demirlerinde
Bilinmez nerde söndü ışık!
İşte bu yüzden üşür geceleri
deniz fenerleri