Surlara yazdım surlara yazdım surlara
sırlar yazdım sırlar yazdım ah sırlar
Aşkın kaç hâli var ustam kaç hâli
ustam sedefkârım kaç hâli
ben kaçıncı hâliyim bu kaçıncı
yırtılışım yeni(m)den –göçler delisi-
Hangi yayın okuyum ucunda kanlı temren
günler soldum güller soydum yastığımda
lavanta kokusu kokusu bahçeler doydum
Soyundum terimden tenimden giyindim sen
haddelerden geçtim mavisinden kobaltın
bir geyik ağlıyordu gülüyordu gözlerimden
Çıldırmış bir şıvgının peşinde
önünde bir şıvgının çıldırmış
esrik çiçek –işte o körükte açan-
usulca fısıldadı eğildi kulağıma
bildim! akkor hâliyim aşkın