nasıl da yağmıyor yağmur
gözlerim sırılsıklam
sahile vuran dalgalar kadar maviyim belki
mavinin her tonu ellerimde
maviler sırılsıklam
köhne bir mekanda mı söylemiştik,
tamburlu şarkıları..?
kimin eli vurmuştu yüreğin hüzzamına..?
sen arkadaş..! Nasıl da yıkılmıştın son notada
uzak değil yakındı ama
yorgundu yaşananlar
bu kadeh de med-cezirlere deyip,
masaya yığılan
ve sürüklenerek bir köşeye yatırılan,
sakallı sarhoş gibi yorgundu yaşananlar
biz değil miydik,
sen değil miydin isimsiz sabahlara sevdalar kazıyan..?
tozlu fotoğraflardaki gülüşünü arama
kayıp gençliğin değil şişelerde gördüğün
günahı bile yeter dediğin o fahişe
uğruna delirdiğin o kaltak
dudaklarının hangi kıyısına demir atıyor şimdi..?
biz değil miydik,
sen değil miydin sevgiyi yürekte arayan..?
çal ustam
konuştur şu tamburun tellerini
köhne de olsa mekan,
sağlamdır bedenlerimiz
körpe yalnızlıklara,
körleşmiş bakışlara,
bir şişe de ben devireceğim
pardon..?
bir şarkı mı istediniz..?
hay hay, lafı mı olur
yalnız hiç susmam başlarsam
yüzsüzüm biraz
beceremem naz yapmayı
hadi çal ustam
çal hadi
sen değil miydin şarkılarla sevişmeyi,
mısralarla oynaşmayı öğreten..?
tüm şarkılar kadın
tüm şarkılar erkek artık
bakire bir mısra bile kalmadı avuçlarımızda
nasıl da yağmıyor yağmur
nasıl da dönmüyor başım
gözlerim sırılsıklam..