Bundan bir zaman önce dolanıyordum bu yabancı
topraklarda: ışıklanmıştı anayurdumun adı
gizemli takımyıldızlar gibi göklerinde.
Bütün enlemlerde kovalanmış, kör
ve tehditle ve rezaletle korkutulmuş,
tuttu ellerimden ve dedi ki bana: “Şilili”
umutla dolu bir sesle. O zaman
bir ilahinin yankısını taşıyordu sesin, senin kumlu
ellerin küçüktü, anayurt, fakat sakladı
birden fazla yarayı, salıverdi
birden fazla avuntusuz ilkbaharı.
Bütün bu umudu koruyorsun,
barışında hizaya getirilmiş, toprağın altında,
bereketli tohum her bir insan için,
yıldızın emin dirilişi.