Ben eskiden de yağmuru çok severdim
Çakıl taşlarından bir hayat dizerdim parmak uçlarıma
Bulutlar ağladığında
ıslak elbiseler giydirirdim ruhumaSonra adımı değiştirirdim
Süslü palyaçolara dönerdim o vakit
Burnum uzardı gök gürleyince
İnce bir battaniyeyle sarardım kalbimi
Kalbim çok ağlardıSonrasında kirli bir yağmur dökülürdü sokağa
Pas tutan bir bıçağın ucuyla
söküp atardım kangren zamanlarını hayatın
Küçülürdü kalbim o zaman
Bir gökkuşağının olmayan rengindeBen çok sonra büyüdüm
Neden diye hiç sormadım sana
Adım hep ezildi bir yabancının ter kokan koynundaBense hep çiçekli perdeler arkasından uyandım sabaha
Bahçesi bile olmayan bir evin
Olmayan sardunyalarını kokladım
Ya da bana hiç benzemeyen kuşları azad ettim gökyüzüne
Arkasına bile bakmadan çekip gittilerBen çok kez ölmek istedim oysa
Kalbim intihar etti içimde
Kabulsuz dalarıma sarılıp ağladım gizliceÇok sonra
Yalnızlığımın üstüne
Tükenen bir kalemle tükenmez acılarımı yazdım ben
Yazmasaydım susacaktı içimde omurgası kırık bir kadın
Ve lanetlenecekti bütün dinler ve inandığım her şeyŞimdiyse küçük bir kız çocuğu var içimde
ben yazdıkça hiç büyümeyen"Ne olur onu cennetine koy tanrım.."