Bir el etek öpülesi uzaklıktadır da
Bütün nimetler
Sen yine de dosdoğru gidersin
başını çevirmeden
Destanı yazılmamış babaların anısı sende saklıdır
Türküleri yakılmamış annelerin erdemi
göğsünde emanet
Dosdoğru gidersin
Kimsesizler gibi, karakış ayazı sokaklarda
Üşümüş aç ve özgür...
Önünde
Yeşil danslarıyla ağaçlar
Tenini okşayacak ılık Güneş
Umut kokusuyla deniz
Çiçekler, kuşlar, kelebekler
Yaralarını saracak bir şölen hazırlamış
Seni bekler
İşimiz kavgadır,şiirdir bilirsin
Denize benzer değişkendir
Birlikteliği zordur nazlıdır
Damarlarına ulaşan derman
Dosdoğru gitmenin hazzıdır
Sularında fütursuzca kulaç atar kelimelerin
Yollarda sevda dizilidir
Seslerinde en ölümcül yaratıcılığın yası
İnsanlığın,
Yani,
Kardeşin kardeşi boğazlamasının tarihi kadar eskidir
Dosdoğru gidersin
Aklındaki
Gündüz güneş gibi gece dolunay gibi
Öfkeleri gerilmiş yay gibi
Fidan ölümlerinin
Aktarılacak kinidir
Önünde
Her renkten insan çeşit çeşit
Yoklukları bölüşülmüş
Varlıkları eşit
Gençler yaşlılar çocuklar bebekler
Yaralarını saracak bir şölen hazırlamış
Seni bekler