Büyük Patlama'dan ulaşan sesler gibi
Masallar hala acı
Doğumu sancılı olmuş,Evrenin yaşamı sancılı
İnsana bunlardan çokça pay düşmüş
Dağlar da öyle zonklardı Tuzla'da
Yüzyirmilik havan dövdükçe toprağı
Yaşamak iç içe geçmiş yabancı masallar mı yoksa
Bir varmış bir yokmuş
Ecole Bilmem Ne 'den mezun Feridun Bey'le
Çorumlu Nazife'nin konuşmasını dinlemektesindir
Onlar yanan gemiyi izlerken Beykoz açıklarında
İki ayrı dil gibi Türkçe konuşurlar
Şaşırırsın
Feridun Bey halkçı adamdır gerçi..
İçinden küçümser
Bilgilendirirken muhatabını
Toz, kir yağ kan ter içinde
Yeniyetme bir proletersindir
Tekerlek kampanası değiştirirken
Bedeninde acı tatlı sancılar
Sırtında tonlarca küçümseme
Aklında olmayacak kadınların hayali
‘Tamirci Çırağı' senin için bestelenmiştir.
Platonik aşkların telif hakkı senindir.
'Basabas çakmak çalan havalarda '
Horon oynayan
Silahşor atalarına benzer
Antiemperyalist eşkıyasındır
Fişekleri saçlarından sarı
Gözleri daha delici fişeklerinden
Sütlimansız denizlerden korkmayan
Beyin ve yürek paslanmaz çelik
Kalemi kılıç zamane kahramanısındır
Masalın birinde
Koskocaman alnınla
Olmadık hainliğin hedefi
Gözlerinde ormanlar dizilidir
Yağmur toplar dağıtırsın durmadan
Birlikte yaşayabiliyorken
Parasızlık ve onur
Aç karnını dostların doyurur
Ya da olanaksız baharlarda
Kızıl güller kondurup yanaklarına
Kırmızı şarap kadehleri tokuştururken,beyefendi
Efsanevi bir kadının gönlünde
.
Ve her masalın içinde birileri
Sinsi ellerinde zehirli hançer
Arkadan vurmaya eğilimli
Kendilerini eksilten
Beni hep unutkan kurşunlar vurdu
Alaca kanatlı kuşum
Kaç masalda yaşadığımı unuttum