İnsan harmanını nasıl yüklenir?
İçinden kırmızı tramvay geçen cadde
Mendil satan küçük kızlar
Dilenciler simitçiler,emekliler, yalnızlar
Tek tük İstanbul beyefendileri
Bedenini göstermekten başka hüneri olmayan buralı kızlar
Ucuz parfüm kokuları kendinden önce gelen
Ve baş bağlamaktan başka
Tesellisi olmayan varoşlu kızlar
Ergen kollarının yasakları
Gözlerinden fırlamış
Rantiyeler,
Gözleriyle direnmeye çalışan
Orta yaşlı kadınlar
Cadde'deki hizmetçiliklerini unutmaya çalışırken
Uzak evlerine dönmek zorunda olan
Telaşlı kadınlar
Mevsimsiz kızarmış solaryum gülleri
Boğa heykeli süvarileri
Duvarlara yaslanıp çalan
Sokak müzisyenleri
İçlerinde sekiz on yaşlarında bir esmer çocuk var
Mızıkayla bildik bir şarkıyı çalar durur
Herkes vitrinlere bakar
Ben ona bakarım
Yüreğimi dağlar boşvermiş yaz akşamlarında
Giyim dükkanlarından yayılan yadırgı ezgiler
Arada bir kızlarımla buluştuğum bankanın köşesi
O eski tramvay Kadıköy'den değil de
Sanki çıngırdamayla
Çocukluğumdan gelir
Uzay-zamanın iplerine asılmış
Karşıdaki sokaktan kızlarım gelir
Sanki iki genç kız değil de
Beyaz basmadan uzun gecelikleriyle
Güllü adları gibi gül yüzleriyle
Çocuklukları gelir
Onlarla geçiridiğim doktorlu
Beş parasız, eczaneli,ilaçlı kışlarım gelir
Omzuma alıp oynadığım yazlarım gelir...
Bak yine beton ve eksoz günbatımını örttü
Sen yarın Bahariye'ye gel
Dişlerinle inci gelsin
Saçlarınla mercan gelsin
Baştanbaşa caddeye yeni bir heyecan gelsin
Gurbetten dönüşlerde Türkçe gibi gel
İlk kavuşma akşamında tene dokunuşlar gibi gel
Deniz gibi çiçek gibi kuşlar gibi gel
Serçe gibi, martı gibi,kırlangıç gibi gel
Mayıs sabahlarında yeni bir başlangıç gibi gel
Gel ki renkli fırçalar gezinsin
Bu gri manzaranın üstünde
Birkaç neşeli, ezgi katılsın
Bu hüzün bestesine
Kadın eli değsin dağınık benliğime
Bak dün akşam buralarda
Pasaklı sevdalılar dolaşmış
Aşk ıslatmış sokakları yağmur yerine